Kişi, anne karnına düştüğü andan itibaren her şeyi kaydetmeye başlar. Annenin karnında iken, onun davranış ve duygularını kaydeder. Doğumdan sonra, anne ve babanın kişiye, başkalarına ve karşılaştığı olaylara nasıl davrandığını kaydeder. İleriki yaşamımızda, ilişkilerimizde yaşadıklarımız, bu kayıtlar referans alınarak oluşur. Hayatta kalabilmek için, en yakınımızdakilerin hayatta nasıl kaldıklarını modelleriz. Bu, bilinçli bir davranış değildir, bir güdüdür.
Bilinçaltı, varoluşumuzun en ufak ayrıntılarını dahi içinde barındıran olağanüstü ve kusursuz bir belleğe sahiptir. Aynı zamanda bilinçaltı, söylenenleri sorgulamaksızın kabullenen ve kolayca yönetilebilen bir yapıya sahiptir. Her birey farklı alışkanlık ve inanışları, istek ve arzuları, korku ve endişeyi bilinçaltına iter. Bu nedenle Bilinçaltı subjektiftir. Bilinç ise daha objektif ve nesneldir denilebilir.
Bilinçaltında zaman kavramı yoktur. Bilinçaltı zamanı
Başarı denilince genellikle servet, şöhret, makam gibi konularda herkesin varmak istediği hedefler gösterilir. Ve bunlara sahip olunca mutlu olacağımız, sevileceğimiz, önemli olacağımız zannedilir. Oysa başarı sadece bunlardan ibaret değildir. Başarının bir de içsel tarafı vardır. Özgüven, özsaygı, erdem, iç barış, sevgi gibi iç zenginlikler. Bizi insan olarak bilge yapan, hayatımıza anlam katan ve var oluşumuzun mutluluğunu hissettiren bu içsel değerlerdir. İç başarının algılanması; kültürel bir derinlik, aklın kullanılması, soyut düşüncenin gelişmesi, eğitimin içselleşmesi ve erdemin bir hayat felsefesi olarak değerlendirilmesini gerektirdiğinden hem zahmetli, hem de kişiye sorumluluk yükleyen bir durumdur. Yaşamdaki başarısızlık her zaman kişiliğin zayıflığındandır. Sadece güçlü kişilikler hayatın dalgalarının kendilerini dövmesine ve onun zorluklarının üstesinden gelmeye dayanabilirler. Hayatını saygıya değer ve üst düzey başarı ve hizmete yükselte
Düşünceler eylemlere yol açarlar. Eylemler alışkanlıkların nedenidir. Alışkanlıklarımız bizim karakterimizi, kişiliğimizi belirler. Karakterimiz ise kaderimizi örgütleyen en önemli nedendir. Yaratıcımız geleceğimizi belirleme gücünü bize vermiştir. Herkes yürüdüğü yolun sonunda var olana ulaşır. Tırmandığınız merdivene bakarak sonunda nereye yükseleceğinizi anlayabilirsiniz. Dolaysıyla büyük sonuca giden yol büyük düşünceden başlar.
Hayat nehri Kızılırmak tan daha kıvrımlı, Niagara dan daha akıntılı ve tehlikelidir. Niagara nehri boyunca ilerlerken, bazı akıntı kollarının sizi inanılmaz güzelliklerle dolu vadilere götürdüğünü görürsünüz. Ama bazı kolların ucunda sonu ölüm olan şelaleler vardır. Tehlikenin başına geldiğinizde artık her şey bitmiş olur. Sona gelmeden önce yolunuzu değiştirebilirsiniz. Çoğu zaman geç kalmış olmazsınız. Ama bir gün gelir her şey bitmiş olur. Tedbir almazsanız geleceğiniz öyle bir ölüm bataklığına saplanır ki yeniden diril
Öğrenci Koçluğu, NLP yöntemleri ile öğrencinin mevcut durumundan istediği duruma ulaştırmayı amaçlayan; ayrıca öğrencinin kendi potansiyelini keşfetmesini ve kendi mükemmelliğine ulaşmasını sağlayan, değişim ve gelişim sürecinden oluşur. Zihni yeniden programlayan NLP yöntemleriyle, zihindeki tüm olumsuzlukları olumluya dönüştüren, kişiyi hedefine odaklayan ve başarıya taşıyan bir programdır. Öğrencilerin sınava hazırlık sürecini avantaja çevirebilmeleri için tek başlarına olmadıklarını hissetmeleri ve bulundukları rekabetli ortam içerisinde Öğrenci Koçluğu, öğrenciyi hedefine ulaştırmaları adına zihinsel, duygusal ve fiziksel anlamda mevcut potansiyelini en yüksek düzeyde kullanmasını sağlayan bir sistemdir. Öğrenci Koçluğu Sürecinde Aile Koçluğu Öğrenci, beklentilerini ve ulaşmak istediği sonucu gerçekleştirmesinde sorumluluk geliştirmelidir. Ancak, aile etkileşimi, bu sorumluluğun paylaş
Bireyler günlük hayatın koşuşturması ve karmaşıklığı içinde pek çok konuda yaşamlarındaki dengesizlikten, ailelerine ve sevdiklerine vakit ayıramadıklarından, dengede ve huzurlu hissedememekten, her şeyle aynı anda başa çıkamadıklarından, kısaca doyumlu bir hayat yaşayamamaktan şikâyet edebiliyorlar. Hayallerinize, isteklerinize, gerçekçi hedeflerinize ulaşmak için yolculuğa çıkarsınız. Bu yolculukta yaşam koçunuz; yol arkadaşınız olur. İstediğiniz yere en sağlıklı, hızlı ve etkin şekilde ulaşmanızı sağlar. Koçunuz; yol arkadaşınız olarak kendi potansiyelinizi keşfetmenizi ve ortaya çıkarmanızı destekler. Sizi motive eder. Hedeflerinize giden yolda kendinize inşa ettiğiniz duvarları, güçlü sorular sorarak görmenizi ve o duvarları aşmanızı sağlar. Farkındalığınızı artırır. Olaylara, kişilere bazı teknikler kullanarak farklı açılardan bakmanız için yardımcı olur. Kısacası; hedeflerinize ulaşmanızın yanı sıra kişisel gelişiminize katkıda bulunur. Yaşam kalitenizi a
Okuma yazma zorluğu çeken, harflere takla attıran, matematikte fark edilemeyen sayılarla işlemler yapan, harfler ve sayıları değişik algılayan, konsantrasyonu azalan, öğrenme kalitesi bozulan, okuma korkusu sosyal fobiye dönüşen dahiler tanıyor musunuz? Türkiye’de “Dâhilerin Hastalığı: Disleksi” konferansını düzenleyerek bu konuya dikkat çeken, Disleksinin beynin sembolleri farklı algılaması ile oluştuğunu ve kalıtımsal olduğunu belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya nüfusunun % 15’inin disleksi ile yaşadığını vurguluyor. Konuşma seslerini zihinde düzenleyebilmenin, sözcük listesini tekrarlayabilmenin, bir resim serisini adlandırmanın ilk bakışta çok basit eylemler olarak gözükebildiğini, fakat disleksi olan çocuklar için bunun zorlu bir mücadele olduğunun altını çiziyor. Bu zorlukların disleksinin üç temel belirtisini oluşturduğunu ve okumayı engellediğini belirtiyor. Disleksi hakkında yeni bir araştırma yapan
Öğrenciler ilkokula başladığı yıllardan beri hep bir sınav ile karşı karşıyalar. Bu durum neticesinde de hep sınavı verememe endişesi, düşük not korkusu ve diğer öğrenciler ile hep yarışır halde olması öğrencilerin öğrencilik yıllarında başarısızlığa iten yegâne sebeplerden bazılarıdır. Bu zorlayıcı koşulların altında bunalan, başarısızlık korkusuyla kıvranan çocuklarımıza zaman zaman yardım ediyoruz zaman zaman endişeli gözlerle ve çaresizlik içinde izliyoruz. Gelişimlerini engelleyen kötü alışkanlıklar edindiklerini görüyoruz. Örneğin, tv, internet, cep telefonu, gezmek vb. Ne var ki nasıl davranacağımızı bilemiyoruz. Öğrenci koçluğu, tüm bu sürecin sizin için sorunsuz, çocuğunuz için keyifli, doyumlu ve başarılı bir hale dönüşmesinde ihtiyacınız olan rehberliktir. Öğrenci koçluğu; öğrenciler için çok önemli bir yol arkadaşlığı sürecidir. Öğrenciyi başarıya götürmek noktasında hayati bir görev üstlenmektedir. Öğrencilerin sınava hazırlık sürecini